- Saç dökülmesinin sebebi genleriniz olabilir.
- Hormonlarınızdaki dalgalanmalar saç kaybına neden olabilir.
- Aşırı stresli olabilirsiniz.
- Yeterince protein almıyor olabilirsiniz.
- A vitamini tüketiminde aşırıya kaçmış olabilirsiniz.
- B vitamini eksikliğiniz olabilir.
- Demir eksikliğiniz olabilir.
- Tiroitle bağlantılı bir hastalığınız olabilir.
- Kilonuzda meydana gelen ani değişimler saç kaybının nedeni olabilir.
- Aldığınız ilaçlar sizi olumsuz etkiliyor olabilir.
- Sıkça Sorulan Sorular
Bilim insanları günde 50 adet ile 100 adet saç teli kaybını “normal” olarak kabul ediyor. Günlük yaşam içinde kaç adet saç kökü kaybettiğinizi takip etmenin olanağı yok fakat olağan dışı bir durum yaşadığınızı fark edebilir ve bu konuda bir önlem almak isteyebilirsiniz. Saç dökülmesi pek çok etkenin birleşiminden ortaya çıkabiliyor ve bu etkenler basitten karmaşığa her türlü saç kaybına neden olabiliyor.
Tüm sağlık problemlerinde olduğu gibi, bir sorunu tedavi etmek, öncelikle onun sebebini tespit etmeyi gerekli kılıyor. Bu noktada saç kaybına neden olan faktörü veya faktörleri ortaya çıkarmak önemli.
İşte, saç dökülmesinin olası nedenleri:
-
Saç dökülmesinin sebebi genleriniz olabilir.
Saç dökülmesi, genler yoluyla aktarılan bir özellik göstermektedir. Aile geçmişinizde, saç dökülmesine yatkınlık var ise, hayatınızın bir döneminde saç kaybı yaşamanız olasıdır. Bununla birlikte ergenlik döneminin sonlanmasıyla beraber hormonlarda meydana gelen değişimler de saç dökülmesine sebebiyet veren geni tetikler.
Cinsiyetten bağımsız bir şekilde gelişen, “erkek tipi saç dökülmesi” olarak adlandırılan ve kalıcı kelliğe neden olan saç kaybı genlerle aktarılmakta ve bu sorun yalnızca saç ekimi ile ortadan kaldırılabilmektedir. Aynı şekilde, daha çok annenin taşıdığı kalıtsal özellikler sebebiyle kişilerde görülebilen “kadın tipi saç dökülmesi” de kalıcı kellik ile sonuçlanmaktadır. Bu tip saç dökülmesi için de en etkili çözüm, saç ekimidir.
-
Hormonlarınızdaki dalgalanmalar saç kaybına neden olabilir.
Hormonlardaki değişimin yoğun bir şekilde görüldüğü, ergenlik, hamilelik, menopoz ve andropoz gibi dönemlerde saç kaybı yaşanması mümkündür. Bu dönemlerde gerçekleşen saç kayıpları, stres durumunda ortaya çıkan saç dökülmelerinin bir türü olarak da kabul edilir. Hormon seviyelerindeki ani değişimler başlı başına birer stres faktörüdür. Sözü edilen dönemlerden geçiyor ve kalıcı bir saç dökülmesi yaşamıyorsanız, hormon değişimlerinin gerçekleştiği sürecin atlatılmasının ardından dökülen saçlarınızın yerine yenileri çıkacaktır. Bu noktada “yaş” faktörü de önem kazanmaktadır.
-
Aşırı stresli olabilirsiniz.
Telogen effluvium olarak adlandırılan saç dökülmesi tipi, aşırı stres durumunda ortaya çıkar. Stres sebebiyle, saç kökleri doğal yaşam döngüsünü tamamlayamayarak, döngünün son basamağı olan dökülme evresi sürekli bir biçimde yaşanır. Bu türden saç dökülmesi, stresli hissedeceğiniz bir durumla karşılaştığınızda vücudunuzun verdiği doğal bir tepki olarak düşünülebilir.
Güncel bilimsel çalışmalar, saç kaybı ile stres arasındaki bağlantıya odaklanan pek çok ilginç tespite imza atıyor. Bu araştırmalardan birinde, uzun saatler boyunca çalışmanın, kalıcı saç kaybı riskini iki katına çıkardığı bilgisi alıyor. (https://tr.sputniknews.com/bilim/201910241040459246-uzun-saatler-boyunca-calismak-kel-olma-riskini-iki-kat-artiriyor/) Görüldüğü üzere, saç kaybı pek çok farklı ve birbirinden bağımsız nedene dayanabilmekte.
-
Yeterince protein almıyor olabilirsiniz.
Beslenme planınıza proteini yeterli miktarda dahil etmemeniz halinde, vücudunuz protein eksikliğini saçın büyümesini durdurarak ortadan kaldırmaya çalışır. Bu, kısa süreli bir saç dökülmesi türüdür ve protein alımı ile durdurulabilir.
-
A vitamini tüketiminde aşırıya kaçmış olabilirsiniz.
A vitamini saç dökülmesinin durdurulması için kullanılan bir takviye olarak önerilir fakat bu takviyenin gereğinden fazla alınması ile ortaya tam tersi bir etki çıkabilir. Bu durumda A vitamini saç dökülmesinin sebeplerinden biri haline gelir. Bu takviyenin vücuda alımının durdurulması ile beraber saç dökülmesi kontrol altına alınabilecektir.
-
B vitamini eksikliğiniz olabilir.
B vitamini eksikliği, saç dökülmesinin bir diğer sebebi olarak kabul edilir. B vitamini takviyesiyle beraber vücuttaki dengeler sağlanacaktır. Fakat ilaç veya vitamin takviyesi almadan önce bir hekim ile görüşmek ve test yaptırmak en doğrusudur.
-
Demir eksikliğiniz olabilir.
Demir eksikliği özellikle 20 yaş üstü kadınlarda sık sık görülür. Bu rahatsızlık ciddi boyutlarda olmasa da saç dökülmesini tetikleyen bir özellik gösterir. Bu durumda bir uzmana başvurmak ve demir eksikliğini tedavi edecek ilaçlar kullanmak, sorunun ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.
-
Tiroitle bağlantılı bir hastalığınız olabilir.
Tiroit hormonunun vücut tarafından yeterli miktarda üretilememesi veya gereğinden fazla üretilmesi, saç dökülmesine sebep olabilir. Tiroit hormonunun normal seviyeye gelmesiyle beraber saç dökülmesi ortadan kalkabilmektedir.
-
Kilonuzda meydana gelen ani değişimler saç kaybının nedeni olabilir.
Kilo vermeye bağlı olarak gelişen ve vücudunuzda ani değişimlere sebep olan olaylar, metabolizma açısından ciddi bir travma olarak değerlendirilerek saç kaybını tetikleyebilir. Özellikle sağlıksız bir diyet programı benimseyerek, şok diyetlerle, vitamin, mineral ve besleyici gıdalardan uzak kalmak ve çok hızlı bir biçimde çok fazla kilo vermek, saç dökülmesi için uygun ortamı yaratır. Bu tür saç dökülmesi, kalıcı veya geçici olabilir. Geçici olduğu durumda, dengeli bir kiloya ulaşıldığı ve stabil kalındığı takdirde, yaklaşık 6 ay içinde saç dökülmesi duracak ve yeni saçlar çıkmaya başlayacaktır. Saç dökülmesinin kalıcı olduğu durumda ise, saç ekimi tek çare olarak kabul edilir.
-
Aldığınız ilaçlar sizi olumsuz etkiliyor olabilir.
Kronik rahatsızlıklarınızın tedavisi için aldığınız bazı ilaçlar, saç dökülmesine neden olan birtakım yan etkilere sahip olabilir. Özellikle kan sulandırıcılar, tansiyon ve kalp ilaçları ile antidepresanların büyük bir kısmı saç kaybını tetikleyen içerikleri barındırabilir. Bu durumda hekiminiz ile iletişime geçmeniz, kullandığınız ilaçlar veya bu ilaçların dozları konusunda detaylı bir değerlendirme yapmanız önerilir.
-
Sıkça Sorulan Sorular