Saç Ekimi Nedir?
Geçmişten bugüne, hem kadınlar hem de erkekler için, güzel görünen sağlıklı saçlar özgüvenin ve çekici bir dış görünüşün sembolü olmuştur. Fakat sağlıklı saçlara sahip olmak ve saç sağlığını korumak genetik ve dış etkenlere bağlı sebepler nedeniyle kolay değildir.
Dünyada her üç kişiden birinde ileri düzeyde saç dökülmesi problemi görülmektedir. Öyle ki, yapılan son araştırmalara göre erkeklerin %25’inde 20 yaşından itibaren saç dökülmesi başlamaktadır. Saç ekimi operasyonu, ameliyathane koşullarında uygulanan mikro cerrahi bir işlemdir ve saç dökülmesine ilişkin olarak gelişen olumsuz sonuçları ortadan kaldırmanın en etkili yoludur. Başta Avrupa ve Ortadoğu olmak üzere her coğrafyadan insanın ilk tercihi olan Türkiye, saç ekimi konusunda dünyanın en başarılı ülkelerinin başında gelmektedir.
Kimler Saç Ekimi Operasyonu için Uygun Adaylardır?
Saç ekimi operasyonu, genel sağlık durumu bu işlem uygun olan, 22 yaşın üstündeki kadın ve erkeklere uygulanır. Kişinin işlem için uygun olup olmadığı kararı, bir uzman hekim rehberliğinde, muayene neticesinde verilir. Muayene sırasında kişinin saç ekimi için uygun olup olmadığının yanı sıra, operasyon sırasında hangi tekniğin uygulanacağı ve olası sonuçlar da belirlenir. Bu esnada, kişinin taşıdığı bir risk var ise, bu konuda bilgilendirme de yapılır.
Kişinin ciddi bir cilt problemi olduğu durumda, önce bu problemin ortadan kaldırılması hedeflenir.
Yaşa veya hormonal etmenlere bağlı olarak gelişen bir saç dökülmesi var ise, bu dönemin tamamen geçmesi beklenir. 40 yaşından sonra saç dökülmesinin tamamen duracağı düşünüldüğünde, tek seansta etkili bir sonuca ulaşmak mümkündür.
Saç dökülmesi aşağıdaki nedenlere bağlı olarak gelişmektedir:
- Genetik faktörler,
- Saçkıran gibi kafa derisini etkileyen hastalıklar,
- Bazı kronik (kalp, şeker vs.) rahatsızlıklar,
- Tiroit hormonuna bağlı sorunlar,
- Yan etkisi saç dökülmesi olan ilaçlar,
- Metabolik rahatsızlıklar,
- Yanlış veya yetersiz saç bakımı,
- Demir eksikliğine bağlı anemi,
- Nörolojik veya strese bağlı psikolojik rahatsızlıklar,
- Yanlış veya yetersiz beslenme,
- Kadınlarda menopoz, hamilelik ve doğum sonrası hormon değişimleri.
Yukarıda belirtilen nedenler ile ortaya çıkan saç dökülmelerinin bazıları geçici bazıları ise kalıcıdır.
Doğal yaşam döngüsü içinde belirli bir sürede uzayan saçlar zamanla zayıflayarak dökülür. Dökülmenin ardından aynı saç kökünden yeni saçlar çıkar ve doğal saç döngüsü bu şekilde devam eder. Ancak gün içinde yoğun dökülmelerin görülmesi ve bazı bölgelerde açılmalar olması bir sorun olduğunun göstergesidir.
Saç dökülmelerini önlemek amacıyla geliştirilmiş birçok yöntem bulunmaktadır. Ancak bu yöntemlerin en etkilisi saç ekimi operasyonu olarak kabul edilmektedir. Saç ekimi operasyonu sırasında, kişinin baş bölgesinde bulunan ve dökülmeden etkilemeyen saç kökleri kullanıldığı için sorun doğal yöntemlerle ortadan kaldırılmaktadır.
Saç ekimi operasyonu öncesinde saç analizi yapılarak ekilecek saçın doğal bir görünüme kavuşması hedeflenir. Bu sırada, ekimi yapılması planlanan saç kökü (greft) sayısı hesaplanır. Gerekli görüldüğü durumda kan testine ek olarak, başka testlerin yapılması da istenebilir. Bu testler neticesinde operasyona uygun olduğuna karar verilen hasta için donör bölge (greflerin alınacağı bölüm) belirlenir.
Erkeklerde donör bölge genellikle ensedir ancak bu bölgenin yeterli grefte sahip olmaması durumunda göğüs, bacak ve sakal bölgeleri de donör bölge olarak kullanılabilir.
İşlem öncesinde hastaların dikkat etmesi gereken noktalar ise şöyledir:
- Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların alımı operasyondan en az bir hafta önce durdurulmalı,
- Alkol ve sigara kullanılıyorsa, bu maddeler işlemden 1 hafta önce bırakılmalı,
- İşlemin gerçekleşeceği gün gömlek gibi kolay giyilip çıkarılabilen bir kıyafet tercih edilmeli,
- Kullanılan herhangi bir ilaç varsa operasyondan önce bu konu hakkında doktor bilgilendirilmeli,
- İşlem öncesinde kafeinli içecekler tüketilmemeli,
- Saç ekimi öncesinde saçlara kimyasal içerikli jöle, solüsyon, losyon, saç spreyi veya saç kremi gibi ürünler sürülmemeli,
- Operasyondan hemen önce hafif bir yemek yenilmeli,
- Operasyon öncesinde kişisel temizliğe dikkat edilmelidir.
- Bunların yanı sıra, saç ekiminin tıbbi bir operasyon olduğu unutulmamalı, gerekli önlemler alınmalıdır.
Saç ekimi operasyonuna başlanmadan önce hastaya lokal anestezi uygulanır. Bunun ardından, hasta için kişisel olarak tasarlanan, ön saç çizgisi belirlenir.
Rahat bir işlem gerçekleştirebilmek için donör bölgedeki saçlar kısaltılır ve ardından greftler bu bölgeden tek tek çıkarılır. Bu uygulama yapılırken donör bölgede seyrelme olmaması için greftler sık aralıklarla çıkarılmaz. Greft çıkarma işlemi tamamlandıktan sonra çıkarılan sağlıklı greftler ayrılır ve sıralanır.
Ekim yapılacak bölgede greftlerin ekilmesi için kanallar açılır ve dizili greftler bu kanallara nakledilir. Operasyon süresi, alınacak greftlerin sayısına göre değişmekle birlikte ortalama 6-8 saat arasındadır. Operasyon ertesinde hasta aynı gün taburcu edilir.
Saç dökülmesi aşağıdaki nedenlere bağlı olarak gelişmektedir:
- Genetik faktörler,
- Saçkıran gibi kafa derisini etkileyen hastalıklar,
- Bazı kronik (kalp, şeker vs.) rahatsızlıklar,
- Tiroit hormonuna bağlı sorunlar,
- Yan etkisi saç dökülmesi olan ilaçlar,
- Metabolik rahatsızlıklar,
- Yanlış veya yetersiz saç bakımı,
- Demir eksikliğine bağlı anemi,
- Nörolojik veya strese bağlı psikolojik rahatsızlıklar,
- Yanlış veya yetersiz beslenme,
- Kadınlarda menopoz, hamilelik ve doğum sonrası hormon değişimleri.
Yukarıda belirtilen nedenler ile ortaya çıkan saç dökülmelerinin bazıları geçici bazıları ise kalıcıdır.
Doğal yaşam döngüsü içinde belirli bir sürede uzayan saçlar zamanla zayıflayarak dökülür. Dökülmenin ardından aynı saç kökünden yeni saçlar çıkar ve doğal saç döngüsü bu şekilde devam eder. Ancak gün içinde yoğun dökülmelerin görülmesi ve bazı bölgelerde açılmalar olması bir sorun olduğunun göstergesidir.
Saç dökülmelerini önlemek amacıyla geliştirilmiş birçok yöntem bulunmaktadır. Ancak bu yöntemlerin en etkilisi saç ekimi operasyonu olarak kabul edilmektedir. Saç ekimi operasyonu sırasında, kişinin baş bölgesinde bulunan ve dökülmeden etkilemeyen saç kökleri kullanıldığı için sorun doğal yöntemlerle ortadan kaldırılmaktadır.
Saç ekimi operasyonu öncesinde saç analizi yapılarak ekilecek saçın doğal bir görünüme kavuşması hedeflenir. Bu sırada, ekimi yapılması planlanan saç kökü (greft) sayısı hesaplanır. Gerekli görüldüğü durumda kan testine ek olarak, başka testlerin yapılması da istenebilir. Bu testler neticesinde operasyona uygun olduğuna karar verilen hasta için donör bölge (greflerin alınacağı bölüm) belirlenir.
Erkeklerde donör bölge genellikle ensedir ancak bu bölgenin yeterli grefte sahip olmaması durumunda göğüs, bacak ve sakal bölgeleri de donör bölge olarak kullanılabilir.
İşlem öncesinde hastaların dikkat etmesi gereken noktalar ise şöyledir:
- Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların alımı operasyondan en az bir hafta önce durdurulmalı,
- Alkol ve sigara kullanılıyorsa, bu maddeler işlemden 1 hafta önce bırakılmalı,
- İşlemin gerçekleşeceği gün gömlek gibi kolay giyilip çıkarılabilen bir kıyafet tercih edilmeli,
- Kullanılan herhangi bir ilaç varsa operasyondan önce bu konu hakkında doktor bilgilendirilmeli,
- İşlem öncesinde kafeinli içecekler tüketilmemeli,
- Saç ekimi öncesinde saçlara kimyasal içerikli jöle, solüsyon, losyon, saç spreyi veya saç kremi gibi ürünler sürülmemeli,
- Operasyondan hemen önce hafif bir yemek yenilmeli,
- Operasyon öncesinde kişisel temizliğe dikkat edilmelidir.
- Bunların yanı sıra, saç ekiminin tıbbi bir operasyon olduğu unutulmamalı, gerekli önlemler alınmalıdır.
Saç ekimi operasyonuna başlanmadan önce hastaya lokal anestezi uygulanır. Bunun ardından, hasta için kişisel olarak tasarlanan, ön saç çizgisi belirlenir.
Rahat bir işlem gerçekleştirebilmek için donör bölgedeki saçlar kısaltılır ve ardından greftler bu bölgeden tek tek çıkarılır. Bu uygulama yapılırken donör bölgede seyrelme olmaması için greftler sık aralıklarla çıkarılmaz. Greft çıkarma işlemi tamamlandıktan sonra çıkarılan sağlıklı greftler ayrılır ve sıralanır.
Ekim yapılacak bölgede greftlerin ekilmesi için kanallar açılır ve dizili greftler bu kanallara nakledilir. Operasyon süresi, alınacak greftlerin sayısına göre değişmekle birlikte ortalama 6-8 saat arasındadır. Operasyon ertesinde hasta aynı gün taburcu edilir.
Hastalarımızdan gelen değerli yorumları sizinle paylaşıyoruz.
Ezgi Ilgaz,
Burcu Işık,
Sercan Öner,
Kadınlarda Saç Ekimi Operasyonu
Yoğun saç dökülmesi ve seyrelmeler erkeklere oranla kadınlarda daha az görülse de bu durum psikolojik olarak kadınları daha fazla etkilemektedir. Genetik etkenlerin yanı sıra stres, yaş, çeşitli hastalıklar, mevsimsel geçişler ve ayrıca hamilelik, menopoz, doğum gibi hormonal değişimler kadınlarda erkek tipi saç dökülmelerine neden olabilmektedir. Bazı dökülmeler, sebebin ortadan kaldırılmasına yönelik ilaç tedavisiyle düzeltilebilir fakat önlenemeyen dökülmelerde kadınlar için saç ekimi operasyonu en kesin çözümdür.
Sadece erkeklere yönelik olduğu düşünülen saç ekimi operasyonu, kadınlarda da başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. İşlem, erkek hastalarda gerçekleştirildiği gibi saç ekiminin olağan seyri ile sürdürülür. Ancak kadın tipi saç dökülmelerinde dökülmeler saç yüzeyine eşit olarak dağıldığı için saç ekimi işlemi zorlaşır. Bu nedenle kadın tipi saç dökülmelerinde saç ekimi işlemi önerilmez. Kadınlarda saç ekiminin en önemli aşaması olan saç analizi yapılarak dökülme çeşidine göre saç ekimi yapılmakta ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
FUT Saç Ekimi
Follicular Unit Transfer, kısaca FUT olarak bilinen teknik ile greftler doğrusal bir şerit halinde, doku ile beraber alınır. Alınan doku şeridinin üzerindeki kökler mikroskop altında çıkarılarak dokularından ayrılır ve ekime hazır hale getirilir. Bu sırada saç folikülleri hiçbir zarar görmez. Ayrıca, greftler dokularından ayrıldığından dolayı saçın ekilmesi için açılacak kanalların daha küçük olmasını sağlar. Küçük kanallar kan dolaşımını engellemediğinden ekilen saçlar kısa bir süre içinde büyür. Son olarak doku alınan kısım dikiş atılarak kapatılır ve bu bölgede ince bir dikiş izi kalır. Yaklaşık bir hafta sonra atılan dikişler alınır.
FUT Tekniğinin Avantajları:
- Bir günde yüksek miktarda saç kökü nakli yapılabilir,,
- Kaş ve sakal ekiminde uygulanabilir,
- Az maliyetlidir,
- Kısa sürede tamamlanabilir,
- Beyaz saçlı hastaların baş bölgesinde iz kalmaz.
FUE Saç Ekimi
Folicular Unite Extraction teriminin kısaltması olan FUE, saç köklerinin donör bölgeden özel bir aletle tek tek çıkarılarak saçsız alana ekilmesi işlemidir. 2006 yılından itibaren uygulanmaya başlayan FUE, kısa sürede FUT tekniğinin önüne geçmiştir.
FUE metodu ile greftler herhangi bir kesi yapılmadan, özel olarak geliştirilmiş bir cihaz yardımıyla teker teker alınarak saçsız bölgeye aynı gün içerisinde nakledilir. 0,7 ve 0,8 mm çapında özel uçlara sahip olan bu cihaz ile donör bölgeden çok sayıda greft tek bir seferde alınabilir. Ayrıca, FUE tekniği ile gerçekleştirilen saç ekim işleminin ertesinde, baş bölgesinde belirgin bir operasyon izi görülmez. FUT tekniğinde olduğu gibi şerit halinde doku kesimi yapılmaması doktora kolaylık sağlar; zaman kazandırır.
FUE Tekniğinin Avantajları:
- Hızlı bir şekilde tamamlanır,
- Donör bölge 24 ile 48 saat içerisinde iyileşir,
- İşlem kesi yapılmadan gerçekleştirilir ve dikiş atılmaz,
- Doku ve his kaybı gibi sorunlar yaşanmaz,
- Enseden alınan greftler saç ekimi dışında sakal, bıyık ve kaş ekimi için de kullanılabilir,
- İyileşme süreci daha hızlıdır,
- Minimal kesiler yapıldığı için operasyon ağrılı değildir.
Manual Punch FUE
FUE tekniğinin alt dallarından biri olan Manuel Punch FUE, inceliği 0.75 mm ila 1.35 mm arasında değişen, kalem benzeri bir alet ile gerçekleştirilen saç ekim yöntemidir.
Manuel punch tekniği ile gerçekleştirilen bir saç ekim operasyonu seansında 2500 greft çıkarılabilir. Çıkarılan bu greftler, deneyimli bir doktor tarafından saçsız alana manuel olarak transfer edilir.
Manuel punch FUE’nun avantajları aşağıdaki gibidir:
- Kalem şeklindeki alet sayesinde minimal kesiler oluşur,
- Saç köklerinden oluşan uniteler arasında işlem yapılmasını mümkün kılar,
- Tek seferde yüksek sayıda greft toplanır,
- Greftler zarar görmeden transfer edilir.
Bu teknik, yukarıdaki avantajları sebebiyle en güvenli saç ekim yöntemi olarak kabul görmektedir.
Safir FUE
Safir FUE, orijinal FUE tekniğininden prosedür sırasında kullanılan safir uç sebebiyle ayrılır. Bu yöntemde, saç köklerinin ekildiği kanalları açmak için bu işlem için özel olarak geliştirilmiş safir uçlu, kalem benzeri bir araç kullanılır.
Saç ekiminin ilk aşamasında greftler büyük bir özenle çıkarılır ve bunlar, safir uçlu araç ile açılan kanallara nakledilir. Kanalların açılması, saçın yoğunluğu, açısı ve yönü üzerindeki etkisi nedeniyle saç ekimi prosedürünün en önemli parçasıdır. Bu aşamada, ince yapılı safir uçlar sayesinde greftler herhangi bir dış etkenle karşılaşmadan saçsız alana hasarsız bir şekilde transfer edilir.
Safir FUE saç ekiminin diğer avantajları aşağıdaki gibidir:
- Daha yoğun bir saç ekimi sağlar,
- Operasyona bağlı komplikasyon riskini azaltır,
- Daha hızlı bir iyileşme süreci sunar,
- Doğal görünümlü saç ekimi sonuçları sağlar.
Günümüzün en popüler saç ekim yöntemi Direct Hair Implantation, kısaca DHI tek tek toplanan greftlerin, Choi Pen adı verilen ve kalınlığı 0.6 mm ve 1 mm arasında değişen kalem benzeri özel bir saç ekim aleti yardımıyla saçsız bölgeye transferi şeklinde gerçekleştirilir. Diğer saç ekim yöntemlerinde iki farklı aşamada yapılan kök toplama ve transfer etme işlemleri, DHI saç ekiminde tek bir seferde tamamlandığı için bu yöntem doğrudan saç ekimi olarak da adlandırılır.
Operasyon öncesinde saçlar, operasyonun rahat bir şekilde gerçekleştirilmesi için kısaltılır, ardından ön saç çizgisinin tasarımı yapılır. Greftler, bu işlem için özel olarak geliştirilmiş olan bir cihaz ile dikkatlice toplanır. Nakil için hangi açının ve yönün uygun olduğuna karar verildikten sonra greftler, herhangi bir kesi açılmadan saçsız bölgeye yerleştirilir.
DHI saç ekimi, başarılı sonuçlar sağlamasının yanı sıra, greftlerin tek tek transferini içerdiğinden hem hastanın hem de doktorun sabırlı olmasını gerekli kılar.
DHI Tekniğinin Avantajları:
- İşlemden önce tüm saçların kazınması gerekmez,
- İnce uçlu Choi Pen sayesinde greftler saçsız alana daha sık bir şekilde nakledilebilir, bu da doğal bir görünüm elde edilmesini sağlar,
- Donör bölgeden tek tek çıkarılan greftler zaman kaybetmeden nakledildiği için sağlıklı saçlara kavuşmak mümkündür,
- Choi Pen ile saç köklerinin ekimi yapıldığı sırada açı ve yön kolayca belirlenebilir,
- İyileşme hızı oldukça yüksektir,
- Çok sayıda kök nakledildiği için ekim gerçekleştikten sonra saçlar yoğun bir şekilde çıkar,
- İşlem için özel tasarlanmış cihazlar sayesinde, operasyon sonrasında herhangi bir yara izi kalmaz.
Operasyon Sonrası
Saç ekimi operasyonunun ardından, operasyonun hangi yöntem ile gerçekleştirildiğine de bağlı olarak, ekimi yapılmış olan saçların son halini alması yaklaşık olarak 6 – 7 aylık bir süreci kapsar. Bu süreçte, hastaların dikkat etmesi gereken hususlar şu şekildedir:
- Operasyon sonrası ekilen greftler çarpma ve sürtünme sonucunda yerlerinden çıkabilir. Bu sebeple, her türlü günlük aktivite gerçekleştirilirken ekim alanını korumak önemlidir.
- Doktorun verdiği tavsiyeler dikkatli bir şekilde takip edilmelidir. Özellikle ilaç, losyon ve şampuanların kullanımı aksatılmamalıdır. Öyle ki 3 hafta boyunca, yalnızca doktorun önerdiği losyon ve şampuanların kullanımı önerilmektedir.
- Ekim yapılan alanın hijyenik tutulması önemlidir fakat operasyondan sonra 2 gün boyunca bu bölge yıkanmamalıdır. İlk yıkama uzman hekim ve ekibi tarafından saç ekiminden 48 saat sonra yapılmalıdır. Operasyondan sonra saçlar yıkanmaya başlandığında yüksek ısı saç derisine ve ekilen saçlara zarar vereceğinden dolayı kurutma işlemi için fön makinesi kullanılmamalıdır.
- İlk bir hafta boyunca ağır sporlardan, heyecan ve stresten uzak durulmalıdır. Bir hafta sonra hafif sporlar yapılabilir.
- Operasyondan sonra ilk 15 gün, doğrudan güneş ışığına maruz kalınmamalıdır. Bu süreçte dışarı çıkmak gerekiyor ise baş bölgesini kapatacak bir aksesuar kullanılmalıdır.
- Doktorun belirttiği süre içinde, alkol ve kan sulandırıcı maddeler kullanılmamalıdır. Bu maddeler kanamaya sebep olabilir.
- Yarı oturur pozisyonda yatmak önerilmektedir. Yastık, greftlerin yerlerinden çıkmasına neden olabileceği için ilk günlerde başı dik tutarak uyumak önemlidir.
- Operasyonun ardından en az üç hafta boyunca jöle, saç spreyi, saç kremi, losyon ve topik gibi kimyasal içerikli saç ürünleri kullanılmamalıdır.
- İlk üç hafta boyunca kabuklanmanın ortadan kalkması için kafa derisi kuru tutulmalıdır.
- Saçlar en az 6 ay boyunca tıraş makinesi yerine makasla kısaltılmalıdır.
- Enfeksiyon oluşumunu önlemek için aşırı terlemeden ve tozdan uzak durulmalıdır.
Tüm bunların yanı sıra, operasyonun ertesinde, 4-6 hafta içerisinde ekilen saçların büyük bir kısmının dökülmesi normaldir; bu süreç şok dökülme evresi olarak adlandırılır. Ekilen saçlar 3-3,5 ay sonra çıkmaya başlar, ve son görünüm 7 ayın sonunda elde edilir.
Yukarıdaki hususlara dikkat edip, doktorun tavsiyelerine uyulduğu durumda sağlıklı saçlara kavuşmamak için bir neden yoktur.