Çene Estetiği
Çene estetiği ile yüzün altın oranına uygun bir şekilde, şeklinden memnun olmadığınız çenenize yeni ve doğal bir görünüm kazandırabilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Çene Estetiği Gerektiren Durumlar
- Çenenin yüzün diğer unsurlarıyla uyum içinde olmaması.
- Çenenin yüzün altın oranı düşünüldüğünde olması gerekenden büyük veya küçük olması.
- Çene ucunun kişiyi rahatsız edecek derece sivri olması.
- Çenenin çok önde ya da arkada olması.
- Çenenin boyunla birleşmiş gibi bir görünüm sergilemesi.
- Özellikle gülerken üst dişlerin veya diş etlerinin fazlaca görünür olması.
- Ağzın kapatıldığı durumda üst ve alt dişlerin üst üste gelmemesi.
- Çene kemiğinin çeşitli sebeplerle erimesi.
Yukarıda bahsedilen ve çene estetiği için uygun olan durumların bazıları hasta ve hasta yakınları tarafından kolaylıkla fark edilebilirken bu durumların bazıları ise hekimlerin muayeneleri ile fark edilmekte ve hastalara bildirilmektedir. Ağız kuruması, istemsiz bir biçimde ağız açık uyuma, ağız kokusu, diş eti hastalıkları gibi sorunların kökünde çene ile ilgili problemler yatabilmektedir.
Hastalarımızdan gelen değerli yorumları sizinle paylaşıyoruz.
Ezgi Ilgaz,
Burcu Işık,
Sercan Öner,
Çene Estetiği Kimlere Yapılabilir?
Ameliyat, dolgu ya da protez gibi pratiklerle, hastanın ihtiyacına ve kişisel özelliklerine göre, uzman hekimlerce kurgulanan çene estetiği operasyonları, çeneyi yüzdeki simetriyi sağlayacak şekilde yeniden yapılandırmaya yardımcı olmaktadır.
Çene estetiği her ne kadar dış görünüş odaklı bir operasyon gibi düşünülse de bu operasyonu gerçekleştirme niyetinde olan kişilerin ısırma ve çiğneme sırasında yaşadıkları problemler varsa, operasyon ile beraber bu sorunlar da ortadan kalkmaktadır. Hem işlevsel hem görsel açıdan kişilere yarar sağlayan çene estetiği, alanında uzman hekimlerce değerlendirilip ihtiyacı olduğu onaylanan ve kemik gelişimi tamamlanmış kimseler için yapılabilmektedir. Bu konuda hekimin verdiği öneriler dikkate alınmalıdır. Bununla beraber operasyonu yaptıracak kişinin genel sağlık durumunda herhangi bir sorun olmaması da önemlidir. Pek çok dışsal faktöre karşı sık sık alerjik reaksiyon gösteren kişiler ile hamile ve emzirenlerin çene estetiği ameliyatı geçirmesi önerilmemektedir.
Çene Estetiği Sonrası
Çene estetiği sonrası, hekimin uygun gördüğü ve yapılan operasyonun gerektirmesi halinde 1 ila 3 gün arasında değişen süreyle hastalar hastanede kalabilmektedirler. Operasyonun ardından ilk 6 saat vücuda herhangi bir gıda alınmamalıdır. Bununla beraber, geçirilen çene estetiği operasyonuna bağlı olarak yaklaşık bir hafta, çene bölgesinde hafif şişlik, kızarıklık ve ağrı gibi pek çok operasyonda karşılaşılan basit semptomlar görülebilmektedir. Bu durum, operasyonun ardından geçen zamanla beraber azalmakta, gerek görüldüğü takdirde hekimin önerdiği ilaçlarla kontrol altına alınabilmektedir.
Çene estetiği sonrası yapılması önerilen diğer işlemler ise şöyle sıralanabilir:
- Çene estetiği uygulanan kişi, operasyon ertesinde baş bölgesini yukarıda tutacak bir biçimde dinlenmeye, uyumaya dikkat etmelidir. Bu önlemle, kızarıklık, morluk, kanama gibi istenmeyen durumlar önlenebilecektir.
- Çene estetiği operasyonunu takip eden ilk hafta beslenme sıvı gıdalar ile sağlanmalı ve hekimin önerisi doğrultusunda, gerektiği takdirde gargara yapılmalıdır. Bu dönemde katı besinlere geçiş aşamalı olarak yapılmaktadır.
- Çene estetiği sonrasında ağız temizliği büyük önem kazanmaktadır. Operasyonun ardından özellikle yemek sonrası ağız içi temizliğinin hastalar tarafından eksiksiz bir biçimde yerine getirilmesi elzemdir.
- Çene estetiği sonrasında, kişiye özel hazırlanan ısırma plaklarının kullanımı aksatılmamalıdır. Bu plaklar, alt ve üst çene arasındaki mesafeyi doğru bir biçimde korumaya ve çenenin bilinçsizce hareket ettirilmesini önlemeye yardımcı olacaktır.
- Çene estetiği operasyonunu takip eden 3 ay içerisinde hastalar ağır aktivite gerektiren sporlardan uzak durmalı, hafif tempolu sporlara yönelmelidir.
Çene Estetiği Alanında Yapılan Operasyonlar
1 – Çene Dolgusu
Çenenin yüzle uyumunu sağlamak adına yapılan çene dolgusu, kişinin kendi vücut yağının veya dolgu için kullanılan kollajen, hyaluronik asit, aquafilling gibi tıbbi estetik maddelerinin çene bölgesine enjekte edilmesiyle gerçekleştirilmektedir.
Kişinin kendi yağının kullanıldığı operasyonlarda bu vücut yağları, daha çok kişinin bel, karın ya da çene altı bölgesinden elde edilmektedir. Bu işlem çoğunlukla lokal anestezi altında, 1,5 ila 2 saat arasında değişen operasyon süresi içinde gerçekleştirilmektedir. Görece basit olan çene dolgusu işlemi ertesinde uygulama yapılan hastalar aynı gün evlerine dönebilmektedir.
Tıbbi dolgu maddeleriyle yapılan çene dolgusu operasyonları ise, diğer türe kıyasla daha kısa bir sürede, yaklaşık olarak 15 dakikada, lokal anestezi altında tamamlanmaktadır. Bu işlemin ardından gerek görülmediği sürece hasta aynı gün taburcu olabilmekte ve gündelik yaşantısına kolaylıkla dönebilmektedir. Her iki tür çene dolgusu işlemi sonrasında hafif kızarıklık ve şişlik görülebilmektedir.
2 – Çene Ucu Estetiği
Çene ucu estetiği, çene ucuna yerleştirilen protez ile burun, çene ve ağız uyumunun sağlanmasının amaçlandığı bir estetik operasyondur. Bu operasyonu gerçekleştirmenin ön koşulu, hastanın halihazırda ağız kapanması ve diş dizilimi ile ilgili bir sorun yaşamıyor olmasıdır. Profiloplasti olarak da adlandırılan bu uygulama ile protez, hastanın ihtiyaçları ve hekimin tetkikleri doğrultusunda ağız içinden veya çene altından açılan küçük bir kesiden yerleştirilmektedir. Yapılan işlemin boyutuna göre değişmekle beraber yaklaşık bir saat süren bu işlem yapılırken yine hekimin hastanın ihtiyaçlarına göre uygun bulduğu şekilde genel veya lokal anesteziden biri tercih edilmektedir. Çene ucu estetiği sonrasında hastanın hastanede kalması gerekmemekte ve hasta 3 ila 7 gün gibi kısa bir süre içinde günlük aktivitelerini yapacak duruma gelmektedir. Çene ucu estetiği operasyonunun tamamlanmasıyla üçüncü haftadan sonra çene, esas görünümüne kavuşmaktadır.
3 – Çene Törpüleme
Çene operasyonları düşünüldüğünde en çok gerçekleştirilen operasyon olma özelliğini taşıyan çene törpüleme operasyonu, doğuştan veya çeşitli travmalar sonucu çenede meydana gelmiş, kemikteki şekil bozukluklarının giderilmesi noktasında tercih edilmektedir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen işlem, çoğunlukla hastanın çene bölgesinde, çenenin içine doğru açılan bir kesi yardımıyla tamamlanmaktadır. Bunun dışında çene altından açılan kesilerle gerçekleştirilen çene törpüleme operasyonları da bulunmaktadır. Hangi tür kesinin açılacağı, avantajları, dezavantajları ve yapılacak olan çene estetiği operasyonunun hangi yöntem için elverişli olduğuna göre karar verilmektedir.
Yapılan operasyonun türüne ve hekim tarafından uygulanan işlemlerin boyutuna göre operasyon süresi değişmekle beraber yaklaşık olarak 1 – 3 saat içinde çene törpüleme işlemi tamamlanmaktadır. Operasyonun ardından hastalar 1 ay içinde günlük yaşantılarına geri dönebilmektedir.
4 – Çene Kemiği Ameliyatı
Çene kemiğinin, hastanın ihtiyaçları göz önüne alınarak yüze uygun bir biçime getirilmesi amaçlanan işlemlerinin tümü çene kemiği ameliyatı olarak adlandırılmaktadır. Çene törpüleme işlemi de çene kemiği ameliyatlarından biri sayılsa da bu operasyon çene uzatma, çene kemiği, kıkırdak ve silikon implant yerleştirme gibi uygulamaları da içinde barındırmaktadır. Çene törpüleme operasyonuna benzer bir biçimde, çene kemiği ameliyatı olarak adlandırılan operasyonlar da ortalama 1 – 3 saat içinde gerçekleştirilmektedir. Operasyon ertesinde hastalar gerekli görüldüğü takdirde 1 ila 3 gün boyunca operasyonun gerçekleştirildiği sağlık merkezinde misafir edilmekte, bu sürenin ardından ise gündelik hayatlarına geri dönebilmektedir. Çene kemiği ameliyatı ile çene son haline, 4 haftalık iyileşme sürecinin ardından ulaşmaktadır.
