Kepçe Kulak Estetiği
Kulak, kişinin saç şeklinin dahi belirlenmesinde etken olan önemli bir unsurdur. Kulağın şeklindeki her türlü bozukluk kişinin dış görünüşünü dolayısıyla özgüvenini etkilemektedir.
Kepçe kulak estetiği, doğuştan var olan veya travmaya bağlı olarak gerçekleşen bükülmeler sonucunda kulak ve baş arasındaki açının kişinin özgüvenine zarar verecek kadar geniş olması durumunda gerçekleştirilen bir cerrahi estetik operasyondur. Bu operasyon ile kulak, baş bölgesine yakınlaştırılmakta ve kulağın yüzü domine eden görünümü azaltılmaktadır. Amaç, kulakta şekil ve boyut açısından kişilerin kendilerini iyi hissedecekleri değişiklikler gerçekleştirmektir.
Kepçe Kulak Estetiği Kimlere Uygulanabilir?
Otoplasti ya da pinnapilasti olarak da bilinen kepçe kulak estetiği, kulağın baş ile olan açısının olması gerekenden fazla olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Öyle ki, açısı geniş olan kulak olduğundan daha büyük görünebilmektedir. Bununla beraber, kulak ve baş arasındaki ideal açı ortalama 30 derece olarak tanımlanabilmektedir. Kepçe kulak durumunda ise bu açı, 40 derece kadar olabilmektedir.
Kepçe kulak görünüşe çok büyük etki ettiği için başta çocuklar olmakla birlikte pek çok kişinin ruhsal durumunu doğrudan tesir etmektedir. Bu sebeple kepçe kulak estetiği çocukluk döneminde sıklıkla uygulanan bir operasyondur. Özellikle kulak yapısının 7 yaşına kadar oturuyor olması bu durumda etkilidir. Bununla beraber, çocukluk döneminde özellikle akranlar tarafından fiziksel özelliklerden sıkça bahsediliyor olması da bu operasyonun gerçekleştirilmesi için bir başka sebeptir. Operasyonun çocuklara uygulanabilirliği konusunda hekimin görüşü de ayrıca önemlidir.
Çocuklar dışında, kozmetik sebeplerle yetişkinler de kepçe kulak estetiği yaptırabilmektedir.
Kepçe kulak estetiği için uygun adaylar şöyle özetlenebilir:
- Kulak boyutu, kafa boyutu ile uyum içinde olmayan kişiler,
- Asimetrik kulaklara sahip olan kişiler,
- Dışa doğru çıkıntı yapan kulakları olanlar,
- Daha önceki kulak operasyonundan istediği sonucu alamayanlar,
- Bu özelliklerden bir veya daha fazlasına sahip olup 5 yaşından büyük olan kişiler.
Bu kişilerin, psikolojik durumları da dahil olmak üzere genel sağlık durumlarının cerrahi bir operasyon geçirmeye uygun olması ön koşuldur.
Kepçe kulak estetiği uygulamasında klasik yöntem ve izsiz yöntem olmak üzere iki farklı tür bulunmaktadır.
1 – Klasik yöntem: Kulak kepçesi arkasından açılan küçük kesiden kulak kıkırdağına ulaşılmakta ve bu noktada bulunan fazlalıklar operasyon öncesi planlandığı şekilde, törpülenebilir, çıkartılabilir ya da içe doğru kıvrılabilir. Bu işlem sonunda kalıcı dikişler atılmaktadır. Operasyonun ardından yalnızca kulak arkasında küçük kesi izleri kalmaktadır.
2 – İzsiz yöntem: Bu yöntemde ön kulaktaki kıvrımdan girilmekte ve kulak kepçesi şekillendirilmektedir. Bu işlem yapılırken kesi yeri ve dikiş kulak kıvrımına gizlenmektedir. Bu sebeple, operasyon sonrasında görünen bir iz kalmamaktadır.
Bu yöntemlerin yanı sıra, ameliyatsız olarak iple kepçe kulak estetiği de yapılabilmektedir. Bu yöntemle kulak, kulak kıkırdağından geçirilen iplerle istenilen konuma getirilebilmektedir.
Kepçe kulak estetiği öncesi, hekim tarafından kulaktaki şekil bozukluğu ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Bu inceleme yapılırken simülasyonlardan da faydalanılabilmektedir. Kulaktaki bu şekil bozukluğunun nasıl tedavi edileceğine, kulağın baş ile olan derecesine bakılarak bu süreçte hangi yöntemin kullanılacağına karar vermektedir.
Operasyon öncesinde hekim hastalara şu konulara dair sorular yöneltebilir ve tetkikler gerçekleştirebilir:
- Sigara kullanımı,
- Kalp hastalığı geçmişi,
- Şeker hastalığı geçmişi,
- Yüksek kan basıncı,
- Anesteziye uygunluk,
- Vücudun yara oluşmaya yatkınlığı.
Bu detaylar, operasyonun başarısı ve hastanın genel sağlığı açısından önemlidir. Bununla beraber, cilt tipi, etnik geçmiş, hastanın ameliyatla ilgili tutumu ve ameliyat sonucu ile ilgili beklentileri, operasyonun nerede gerçekleşeceği, anestezi türü ve muhtemel komplikasyonlar hakkında bilgi sahibi olunması da bu süreci etkilemektedir.
Kepçe kulak estetiği olacak kişiler yetişkin ise ameliyattan en az 6 hafta önce tütün mamulleri kullanmayı bırakmaları gerekmektedir.
Operasyon süresi yapılan işlemin boyutuna ve işlem sırasında kullanılan yönteme göre 1 – 3 saat arasında değişebilmektedir. Bununla beraber operasyon hastanın ihtiyacına bağlı olarak hekimin tercihiyle lokal veya genel anestezi altında yapılabilmektedir.
Gerekli görüldüğü durumda, tek bir kulakta dahi kepçe kulak problemi olsa, iki kulak arasındaki simetrinin sağlanabilmesi için her iki kulağa estetik işlem uygulanmaktadır. Bununla beraber kepçe kulak estetiği sırasında ya da bu operasyonun ardından hastanın ihtiyacı ve hekimin önerisiyle kulak memesi küçültme işlemi de yapılabilmektedir. Bu süreçte önemli olan, baş ve kulak arasındaki açı kapatılırken yapay bir bileşimin ortaya çıkmaması, doğal bir görünüm elde edilmesidir.
Kepçe kulak estetiği uygulamasında klasik yöntem ve izsiz yöntem olmak üzere iki farklı tür bulunmaktadır.
1 – Klasik yöntem: Kulak kepçesi arkasından açılan küçük kesiden kulak kıkırdağına ulaşılmakta ve bu noktada bulunan fazlalıklar operasyon öncesi planlandığı şekilde, törpülenebilir, çıkartılabilir ya da içe doğru kıvrılabilir. Bu işlem sonunda kalıcı dikişler atılmaktadır. Operasyonun ardından yalnızca kulak arkasında küçük kesi izleri kalmaktadır.
2 – İzsiz yöntem: Bu yöntemde ön kulaktaki kıvrımdan girilmekte ve kulak kepçesi şekillendirilmektedir. Bu işlem yapılırken kesi yeri ve dikiş kulak kıvrımına gizlenmektedir. Bu sebeple, operasyon sonrasında görünen bir iz kalmamaktadır.
Bu yöntemlerin yanı sıra, ameliyatsız olarak iple kepçe kulak estetiği de yapılabilmektedir. Bu yöntemle kulak, kulak kıkırdağından geçirilen iplerle istenilen konuma getirilebilmektedir.
Kepçe kulak estetiği öncesi, hekim tarafından kulaktaki şekil bozukluğu ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Bu inceleme yapılırken simülasyonlardan da faydalanılabilmektedir. Kulaktaki bu şekil bozukluğunun nasıl tedavi edileceğine, kulağın baş ile olan derecesine bakılarak bu süreçte hangi yöntemin kullanılacağına karar vermektedir.
Operasyon öncesinde hekim hastalara şu konulara dair sorular yöneltebilir ve tetkikler gerçekleştirebilir:
- Sigara kullanımı,
- Kalp hastalığı geçmişi,
- Şeker hastalığı geçmişi,
- Yüksek kan basıncı,
- Anesteziye uygunluk,
- Vücudun yara oluşmaya yatkınlığı.
Bu detaylar, operasyonun başarısı ve hastanın genel sağlığı açısından önemlidir. Bununla beraber, cilt tipi, etnik geçmiş, hastanın ameliyatla ilgili tutumu ve ameliyat sonucu ile ilgili beklentileri, operasyonun nerede gerçekleşeceği, anestezi türü ve muhtemel komplikasyonlar hakkında bilgi sahibi olunması da bu süreci etkilemektedir.
Kepçe kulak estetiği olacak kişiler yetişkin ise ameliyattan en az 6 hafta önce tütün mamulleri kullanmayı bırakmaları gerekmektedir.
Operasyon süresi yapılan işlemin boyutuna ve işlem sırasında kullanılan yönteme göre 1 – 3 saat arasında değişebilmektedir. Bununla beraber operasyon hastanın ihtiyacına bağlı olarak hekimin tercihiyle lokal veya genel anestezi altında yapılabilmektedir.
Gerekli görüldüğü durumda, tek bir kulakta dahi kepçe kulak problemi olsa, iki kulak arasındaki simetrinin sağlanabilmesi için her iki kulağa estetik işlem uygulanmaktadır. Bununla beraber kepçe kulak estetiği sırasında ya da bu operasyonun ardından hastanın ihtiyacı ve hekimin önerisiyle kulak memesi küçültme işlemi de yapılabilmektedir. Bu süreçte önemli olan, baş ve kulak arasındaki açı kapatılırken yapay bir bileşimin ortaya çıkmaması, doğal bir görünüm elde edilmesidir.
Hastalarımızdan gelen değerli yorumları sizinle paylaşıyoruz.
Ezgi Ilgaz,
Burcu Işık,
Sercan Öner,
Kepçe Kulak Estetiği Sonrası
Kepçe kulak estetiği, hastalara hızlı bir iyileşme süreci vaat etmektedir. Operasyonun ardından hastalar hemen taburcu olabildikleri gibi, hekimin hastanın genel sağlığına bakarak vereceği karara bağlı olarak 1 gece hastanede kalabilmektedirler.
Kepçe kulak estetiği ardından her gün vücudun gösterdiği şişlik, morluk gibi tepkiler etkisini biraz daha azalmaktadır. Bu durum, hekimin kepçe kulak estetiği sırasında kullandığı tekniğe göre değişiklik gösterebilmektedir. Tüm etkilerin ortadan kalktığı iyileşme süreci 1 ila 2 ay arasında değişmektedir.
Kulak, operasyonun hemen ardından yeni haline kavuşabilmekte ve bu da kişilerce fark edilebilmektedir. Ancak estetik operasyonların tümünde olduğu gibi, işlemin hemen ardından şişlik ve morarma sebebiyle kulağın asıl şekli tam anlamıyla görülememektedir.
Kişinin günlük hayatına dönmesinin ertesinde dikişler 2 – 3 mm olarak açılabilmektedir. Bu durumda hastanın ihtiyacı var ise, hekimin de onayıyla işlem tekrarlanabilmektedir.
Hekim kulaklarda herhangi bir asimetri sorunu yaşanmaması ve kulak ile baş arasındaki açının gereğinden daha fazla daraltılmaması için dikkatli olmalıdır. Bununla beraber, iyileşme sürecinde karşılaşılabilecek enfeksiyon, kan birikimi, kana gibi riskli durumların önüne geçilebilmek için de gerekli önlemler alınmalı, hasta kontrol altında tutulmalıdır.
Hekimin alacağı önlemler dışında, hastanın da operasyon sonrası dikkat etmesi gereken noktalar bulunmaktadır.
- Operasyon sonrasında kulakların yeni şeklini koruyabilmesi için, tenisçi bandı olarak da adlandırılan destekleyici bir saç bandı takılması önerilebilmektedir. Bu bandın özellikle geceleri kullanılması gerekmektedir. Bu durumda hastanın önerileri dikkate alması önemlidir.
- İyileşme sürecinde işlem görmüş bölgenin hasar görmemesine dikkat edilmelidir.
- Uyku esnasında kulaklara baskı yapmayacak şekilde, sırtüstü ya da yüzüstü bir yatış pozisyonu tercih edilmelidir.
- Özellikle yüz ve vücut temizliği yapılırken kulak bölgesi korunmalıdır. Bununla beraber, hekimin önerdiği şekilde işlem görmüş bölgenin hijyeni sağlanmaya çalışılmalıdır.
- Ameliyatı izleyen 3 hafta boyunca gözlük ve küpe gibi kulakla ilişkili aksesuarlar kullanılmamalıdır.
- Hekimin önermediği fiziksel aktivitelerden, ağır sporlardan uzak durulması gerekmektedir.
- Hekimin önerdiği ilaçların kullanımı aksatılmamalıdır.