Kaş Ekimi Operasyonu
İnsanın dışarıya açılan penceresi olan yüzü hem sosyal yaşamını hem de psikolojisini doğrudan etkilemektedir. Burun, dudaklar, kaşlar gibi yüzdeki tüm öğeler bir bütünlük oluşturduğunda estetik bir görünüm ortaya çıkar. Ancak gür ve sağlıklı kaşlara sahip olmak herkes için mümkün olmayabilir. Kimilerinin kaşları doğuştan seyrek olabilirken kimileri kaşlarını zamanla çeşitli nedenlerden dolayı kaybedebilir.
Kimi zaman genetik sebeplerle, kimi zaman çeşitli hastalıklara bağlı olarak, kimi zaman da yara ve yanık gibi travmatik nedenlerle kaşlarda dökülmeler ve deformeler meydana gelebilir. Bu tip durumlarda kaşlara sıklık kazandırmak ve şekil vermek amacıyla kaş ekimi operasyonu gerçekleştirilir.
Son yıllarda giderek popülerleşen kaş ekimi işlemi, saç ekiminde olduğu gibi Türkiye’de ileri teknik ve teknolojilerle başarılı bir biçimde uygulanmaktadır.
Kaş Dökülmesinin Nedenleri
Vücuttaki diğer kıl kökleri gibi kaşlarda da zaman zaman belirli nedenlerle dökülmeler meydana gelebilir. Yüz hatlarının görünümünü doğrudan etkileyen kaşlar, seyrek ve şekilsiz olduğunda veya tamamen döküldüğü durumda kişinin görünümünü olumsuz olarak etkiler.
Kaş dökülmesinin başlıca nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Başarısız bir biçimde uygulanmış kontür ya da kalıcı makyaj işlemleri,
Stres ve yaşam şartlarındaki değişiklikler,
- Yanıklar, kaza ve travmalar,
- Genetik faktörler,
- Tiroit ile ilişkili sorunlar,
- Guatr hastalığı,
- Bilinçsizce yapılan kaş alma işlemleri,
- Yetersiz ve dengesiz beslenme,
- Saçkıran hastalığı,
- Egzama,
- Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaç ve yöntemler,
- Kullanılan ilaçların yan etkileri.
Yukarıdaki nedenlerle gerçekleşen dökülmeler ve bu dökülmelerin neden olduğu boşluklar, kaş ekimi ile kalıcı bir şekilde ortadan kaldırılabilmektedir.
İşlem öncesinde, dökülmelere neden olan etken belirlenmeli, dökülmeler bir hastalıktan kaynaklanıyorsa, bu hastalık tedavi edilmelidir. Böyle bir durum söz konusu değil ise doktor ayrıntılı bir analiz ve çeşitli sağlık testleri ile operasyon sırasında hangi yöntemi kullanacağına ve kaç adet greftin (saç köklerini barındıran doku parçası) gerekli olacağına karar verir. Bu esnada, hastanın beklentilerini doktoru ile paylaşması önemlidir.
Bunun ardından ekim yapılacak alan kalemle çizilerek hastanın yüz tipine en uygun kaş şekli prova edilir.
Kaş ekimi operasyonu, gelişmiş tekniklerle; FUE veya DHI ile gerçekleştirilir. Bu tekniklerle iz bırakmadan kaşlarda doğal bir görünüm elde etmek mümkündür. Kalıcı bir sonuç almak için en doğru yöntem olan kaş ekimi operasyonu hastane ortamında, lokal anestezi ile gerçekleştirilir ve yaklaşık olarak 3 saat sürer.
Bunların haricinde, kaş ekimi operasyonu öncesi hastanın dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır:
- Aspirin ve vitamin gibi kan sulandırıcı ilaçların alımı operasyondan en az 1 hafta durdurulmalı,
- Alkol ve sigara kullanılıyor ise bu maddeler işlemden en az 1 hafta önce bırakılmalı,
- İşlemin gerçekleşeceği gün gömlek gibi kolay giyilip çıkarılabilen bir kıyafet tercih edilmeli,
- Kullanılan herhangi bir ilaç varsa operasyondan önce doktor bu konuda bilgilendirilmelidir.
Kaş ekimi işlemi saç ekimi kadar zorlu bir işlem olmasa da yüz gibi hassas bir bölgeye uygulandığı için işlem öncesinde ve sonrasında dikkatli olunması gerekir. Tüm bu süreçlerde doktorun tavsiyelerine uymak çok büyük önem taşır.
FUE veya DHI tekniği ile gerçekleştirilen kaş ekimi operasyonuna başlanmadan önce işlemin yapılacağı bölgeye lokal anestezi uygulanır. Böylece işlem sırasında ve sonrasında herhangi bir acı hissedilmez. Ardından, operasyon öncesinde belirlenmemiş ise, donör olarak kullanılacak bölge belirlenir. Kaş ekiminde donör bölge olarak genellikle ense kısmında bulunan sağlıklı saçlar seçilir. Vücutta bulunan diğer bölgeler de donör olabilir ancak özellikle kadınlarda vücut kılları ince olduğu için en sağlıklı donör alan ensedir. Donör bölgeden alınacak greft sayısı, hastanın ihtiyacına göre 50 ila 500 greft arasında değişebilir.
Yaklaşık 2-3 saat süren işlemde FUE veya DHI tekniği ile kesi yapılmadan, çok ince uçlu iğneler (punchlar) yardımıyla ense bölgesinden alınan kökler tek tek ayrılır. Kaş bölgesine ekilecek köklerin mutlaka tek köklü greftler olması gerekir. Doğal ve güzel bir görüntü için ekim yapılacak alanda açılacak kanalların yönü çok hassas bir şekilde belirlenmelidir. Bu nedenle kanallar lateral slit ile açılır, ardından toplanan greftler açılan kanallara 10-15 derecelik bir açı ile ekilir.
Kaş ekimi operasyonunun ardından kişi aynı gün taburcu edilir ve günlük hayatına hızlıca dönebilir. İşlem sonrasında ekim yapılan alanda genel bir kabuklanma oluşur ve bu oldukça doğal bir durumdur.
Saç ekiminde olduğu gibi kaş ekimi operasyonundan yaklaşık 2 hafta sonra kaşlarda şok dökülme görülür. Bu durum 3. aya kadar devam eder ve bu sürecin ardından kaşlar yeniden çıkmaya başlar. Kaşlar son halini 7. ayın sonunda alır.
Bu bilgilerin haricinde, kaş ekimi işlemi sonrasında, başarılı sonuçlar elde etmek için hastaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Ekim yapılan alanın hijyenine dikkat edilmelidir,
- Doktorun reçete ettiği ilaçlar ile tavsiye ettiği bakım ürünleri düzenli olarak kullanılmalıdır,
- Kaş – alın – göz bölgeleri her türlü darbeden korunmalıdır,
- Kabuklanma oluştuğu durumda, kaşlar kaşınmamalı; kabuklar yolunmamalıdır,
- Ekim yapılan alana kimyasal içerikli ürünler sürülmemelidir,
- İlk 1 hafta boyunca ağır sporlar yapılmamalıdır,
- Operasyon sonrası ilk 15 gün doğrudan güneş ışınlarına maruz kalınmamalıdır, güneşe çıkılması gerekiyorsa ekim yapılan bölgenin korunması gerekmektedir.
Ayrıca, kaş ekimi operasyonunda enseden alınan saç kökleri kullanıldığı için yeni ekilen kaşlarda uzama eğilimi gözlenebilir. Ancak bu geçici bir durumdur ve bu kökler kısa bir süre içinde nakledildikleri yere adapte olarak doğal kaşların karakteristik özelliklerini alır.
İşlem öncesinde, dökülmelere neden olan etken belirlenmeli, dökülmeler bir hastalıktan kaynaklanıyorsa, bu hastalık tedavi edilmelidir. Böyle bir durum söz konusu değil ise doktor ayrıntılı bir analiz ve çeşitli sağlık testleri ile operasyon sırasında hangi yöntemi kullanacağına ve kaç adet greftin (saç köklerini barındıran doku parçası) gerekli olacağına karar verir. Bu esnada, hastanın beklentilerini doktoru ile paylaşması önemlidir.
Bunun ardından ekim yapılacak alan kalemle çizilerek hastanın yüz tipine en uygun kaş şekli prova edilir.
Kaş ekimi operasyonu, gelişmiş tekniklerle; FUE veya DHI ile gerçekleştirilir. Bu tekniklerle iz bırakmadan kaşlarda doğal bir görünüm elde etmek mümkündür. Kalıcı bir sonuç almak için en doğru yöntem olan kaş ekimi operasyonu hastane ortamında, lokal anestezi ile gerçekleştirilir ve yaklaşık olarak 3 saat sürer.
Bunların haricinde, kaş ekimi operasyonu öncesi hastanın dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır:
- Aspirin ve vitamin gibi kan sulandırıcı ilaçların alımı operasyondan en az 1 hafta durdurulmalı,
- Alkol ve sigara kullanılıyor ise bu maddeler işlemden en az 1 hafta önce bırakılmalı,
- İşlemin gerçekleşeceği gün gömlek gibi kolay giyilip çıkarılabilen bir kıyafet tercih edilmeli,
- Kullanılan herhangi bir ilaç varsa operasyondan önce doktor bu konuda bilgilendirilmelidir.
Kaş ekimi işlemi saç ekimi kadar zorlu bir işlem olmasa da yüz gibi hassas bir bölgeye uygulandığı için işlem öncesinde ve sonrasında dikkatli olunması gerekir. Tüm bu süreçlerde doktorun tavsiyelerine uymak çok büyük önem taşır.
FUE veya DHI tekniği ile gerçekleştirilen kaş ekimi operasyonuna başlanmadan önce işlemin yapılacağı bölgeye lokal anestezi uygulanır. Böylece işlem sırasında ve sonrasında herhangi bir acı hissedilmez. Ardından, operasyon öncesinde belirlenmemiş ise, donör olarak kullanılacak bölge belirlenir. Kaş ekiminde donör bölge olarak genellikle ense kısmında bulunan sağlıklı saçlar seçilir. Vücutta bulunan diğer bölgeler de donör olabilir ancak özellikle kadınlarda vücut kılları ince olduğu için en sağlıklı donör alan ensedir. Donör bölgeden alınacak greft sayısı, hastanın ihtiyacına göre 50 ila 500 greft arasında değişebilir.
Yaklaşık 2-3 saat süren işlemde FUE veya DHI tekniği ile kesi yapılmadan, çok ince uçlu iğneler (punchlar) yardımıyla ense bölgesinden alınan kökler tek tek ayrılır. Kaş bölgesine ekilecek köklerin mutlaka tek köklü greftler olması gerekir. Doğal ve güzel bir görüntü için ekim yapılacak alanda açılacak kanalların yönü çok hassas bir şekilde belirlenmelidir. Bu nedenle kanallar lateral slit ile açılır, ardından toplanan greftler açılan kanallara 10-15 derecelik bir açı ile ekilir.
Kaş ekimi operasyonunun ardından kişi aynı gün taburcu edilir ve günlük hayatına hızlıca dönebilir. İşlem sonrasında ekim yapılan alanda genel bir kabuklanma oluşur ve bu oldukça doğal bir durumdur.
Saç ekiminde olduğu gibi kaş ekimi operasyonundan yaklaşık 2 hafta sonra kaşlarda şok dökülme görülür. Bu durum 3. aya kadar devam eder ve bu sürecin ardından kaşlar yeniden çıkmaya başlar. Kaşlar son halini 7. ayın sonunda alır.
Bu bilgilerin haricinde, kaş ekimi işlemi sonrasında, başarılı sonuçlar elde etmek için hastaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Ekim yapılan alanın hijyenine dikkat edilmelidir,
- Doktorun reçete ettiği ilaçlar ile tavsiye ettiği bakım ürünleri düzenli olarak kullanılmalıdır,
- Kaş – alın – göz bölgeleri her türlü darbeden korunmalıdır,
- Kabuklanma oluştuğu durumda, kaşlar kaşınmamalı; kabuklar yolunmamalıdır,
- Ekim yapılan alana kimyasal içerikli ürünler sürülmemelidir,
- İlk 1 hafta boyunca ağır sporlar yapılmamalıdır,
- Operasyon sonrası ilk 15 gün doğrudan güneş ışınlarına maruz kalınmamalıdır, güneşe çıkılması gerekiyorsa ekim yapılan bölgenin korunması gerekmektedir.
Ayrıca, kaş ekimi operasyonunda enseden alınan saç kökleri kullanıldığı için yeni ekilen kaşlarda uzama eğilimi gözlenebilir. Ancak bu geçici bir durumdur ve bu kökler kısa bir süre içinde nakledildikleri yere adapte olarak doğal kaşların karakteristik özelliklerini alır.
Hastalarımızdan gelen değerli yorumları sizinle paylaşıyoruz.
Ezgi Ilgaz,
Burcu Işık,
Sercan Öner,
Hekim ve Sağlık Merkezi Seçimi
Kaş ekimi yaptırmaya karar verdikten sonra, hekim ve sağlık merkezinin seçimine özenli araştırmalar sonunda karar verilmelidir. Başarılı sonuçlar almak ve zahmetsiz bir iyileşme dönemi geçirmek için hekim seçimi yapılırken, önceki hastaların görüşleri ve önceki tedavilerin sonuçları araştırılmalıdır. Bu aşamada internetin tüm olanaklarının kullanılması önerilir. Günümüzde birçok doktor ve klinik sosyal medyadaki kanallar üzerinden yaptıkları işleri takipçileri ile paylaşmaktadır.
Hekimin seçimi kadar sağlık merkezinin seçimi de belirleyicidir. Türkiye, kaş ekimi alanında hasta memnuniyeti ve olumlu yorumlar göz önüne alındığında oldukça başarılı bir ülke olma özelliği göstermektedir. Türkiye’deki en iyi kliniği bulmak ise yapılacak araştırmalar ile mümkündür.
